Turizm Sektörü Yeni Yıla Karamsar Bakıyor

 Devleti yönetenlerin kendilerini “yolunacak kaz” gibi görmesinden bıkıp usanan turizm sektörü temsilcileri, seçim atmosferinin doludizgin yaşandığı ortamda siyasilere mesaj verdi.  KITOB, CİB ve KITSAB temsilcilerinin basına verdiği yeni yıl yemeğinde 3 önemli soruna vurgu yapıldı. Devlet kurumlarına geçtiğimiz yıl 70 milyon dolar vergi veren Turizm Sektörünü temsilcileri, Belediyeler Değişiklik Yasası ile ödenmekte olan vergilerin döviz bazında yüzde 3’ten yüzde 10’a çıkarılmak, Motorlu Araçlar Yasasında değişikliğe gidilerek taksicilere her türlü yolcu taşıma izninin tek taraflı olarak verilmek ve ülkede düzgün kaydı bile olmayan bir sigorta şirketine ülkeye gelen turistleri sağlık sigortası yaptırması kaydı ile turist başına 20 USD verilmesine ilişkin gizli saklı protokol yapılmak istendiğine dikkat çekerek bu tür keyfi kararların sektörde yaşanan olumsuzlukları daha da tırmandıracağını bildirdiler.

 Kıbrıs Türk Otelciler Birliği, Casino İşletmecileri Birliği ve Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği dün Merit Lefkoşa Hotel’de düzenledikleri yemekli basın toplantısında basının temsilcileri ile bir araya geldi. Basının yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantıda 3 turizm örgütü adına Casino İşletmecileri Birliği Koordinatörü ve Şans Oyunları Kurulu Üyesi Ayhan Sarıçiçek sektörün yeni yılda yeni seçilecek siyasilerden beklentilerini içeren basın açıklamasını okudu.

Turizm Sektörünün 3 temsilcisi KITOB –CİB ve KITSAB’ın sektör adına yeni yılda siyasilerden beklediği acil çözümler şöyle sıralandı:

“ Ülkemiz ekonomisinin lokomotifi olan Turizm Sektörünün temsilcileri olarak, ülke ekonomisine hem yaptığımız katkıların hem de bu katkıları hangi koşullar altında yaptığımızın bilincinde ve farkındayız.

Sektörel anlamda tüm girdi maliyetlerimizin rakip pazarların çok üstünde olduğu; doğrudan uçuşların olmadığı; uluslararası platformlarda konaklama tesislerimizin rezervasyonlarının dahi engellendiği; uluslararası bankacılık sisteminden bin bir zorlukla faydalandığımız; ulusal havayolumuzun dahi olmadığı bu ada ülkemizde kendi müşterisini kendisi bulan sektörümüze son zamanlarda darbe üstüne darbe vuracak öneriler gündeme getirilmiştir.

Ülke ekonomisine yaptığımız katkılar devlet istatistiklerinde yerini alırken; bu katkıları defalarca kamuoyuyla paylaşmamıza rağmen, maalesef bazı devlet yöneticileri yarattığımız katma değeri yanlış anlamakta, sektörümüzü adeta “Yolunacak Kaz” gibi görmektedir.

Bu ada ülkesinde turizm sektörü çok büyük bir katma değer yaratmaktadır ve bu değer ülke ekonomisine akmaktadır.

Yarattığımız değerlere kendi çıkarları için göz koyan bazı fırsatçılar ülke ekonomisine verecekleri zararın ya farkında değildirler ya da umurlarında değildir.

Bu nedenle öncelikle sektörümüzün hacmi ile ilgili bazı bilgileri bir kez daha kamuoyu ile paylaşmakta yarar görmekteyiz;

Devlet Planlama Örgütü’nün  2015 yılı verilerine göre;

Toplam Döviz Gelirleri (KKTC Geneli)         : 1,773,0          Milyon USD

İhracat Gelirleri (KKTC Geneli)                     :    118,1          Milyon USD

Net Turizm Gelirleri                                        :    697,7          Milyon USD

Turizm Gelirlerinin Payı                                 : % 39,35

Turizm Gelirlerinin İhracata Göre Oranı      : % 590,8

Turizm sektöründe çalışan kişi sayısı          : 12,700

Ayrıca şunu özellikle belirtmek isteriz ki; 1,500 Milyon Dolar olan İthalatın neredeyse yarısı turizm gelirlerinden karşılanmaktadır. Görülebileceği gibi Turizm Sektörünün hacmi KKTC ölçeğinde büyük hatta en büyük olan sektörüdür.

Yine 2015 yılı içerisinde sadece Casino Sektörü tarafından,

Taksicilere ödenen                :     5 Milyon USD (Misafirlerin münferit ödedikleri hariç)

Uçak biletlerine ödenen        :   40 Milyon USD (Misafirlerin münferit ödedikleri hariç)

Personele ödenen                  : 100 Milyon USD

İç piyasaya ödenen                : 120 Milyon USD

Devlete ve Kurumlarına ödenen vergiler toplamı ise: 70 Milyon USD’dir

Haksız izolasyonlar altında ayakta kalmaya gayret etmekte olan sektörümüz, kendi müşterisini kendisi bulup ülkemize getirmektedir. Casinolar müşterilerini kendileri bulmakta, uçak biletlerini kendileri ödemekte, konaklama tesislerini ya kendileri yaratmakta ya da getirdikleri müşterilerini anlaşmalı oldukları otellerde konaklattırmaktadırlar.

Sektörümüzün durumu böyle iken bazı fırsatçılar genel seçimler sırasında gözden kaçırarak sektörümüze darbe vuracak 2 tane çok önemli Yasa Tasarısını Meclis’e sunmuştur.

Bu tasarılardan bir tanesi “Belediyeler Değişiklik Yasa Tasarısı” olup, Casino sektörünün tüm diğer vergilere ek ve de “DÖVİZ”olarak ödemekte olduğu yerel vergileri, döviz kurunda yaşanan olağan dışı yükselmeler yetmezmiş gibi  %3‘den %10’a çıkarmaya çalışarak özetle tesislerimizi batırmayı hedeflemektedir.

Bir diğer tasarı ise “Motorlu Araçlarla Yolcu ve Eşya Taşınması (Denetim) (Değişiklik) Yasa Tasarısı” dır. Bir grup taksiciyi memnun etmek uğruna alınan Bakanlar Kurulu kararıdır.

Bugüne kadar okuduğumuz tasarılar içerisinde deyim yerindeyse böylesi absürd bir tasarı ile karşılaşmış değiliz.

Tasarıda aynen şöyle yazmaktadır;

“Özel araçların ücretli veya ücretsiz olarak sürekli yolcu taşımak için herhangi bir kişi tarafından yollarda kullanılması yasaktır. Hiç kimse motorlu özel aracının başka bir kimse tarafından bu amaçla kullanılmasına izin veremez”

Bu tasarının yasallaşması halinde hiçbir vatandaş kendi arabasıyla çocuğunu dahi her gün okula götüremeyecektir. Böylesine acemice yazılmış bir tasarı ile ilk kez karşılaşıyoruz.

Buradaki hedef tüm acemiliklere rağmen çok nettir. Bir grup taksici adına bizlere “Hangi Şart Altında Olursa Olsun, Siz Müşterilerinizi Getirin Ancak Onları Sadece Biz Taksiciler Taşıyacağız” denmektedir.

Benzeri uygulamaları 1990’lar öncesinde bazı komünist ülkelerde görebilirdik ancak içinde bulunduğumuz çağda böylesine absürt önerilerle kamuoyu karşısına çıkma cesaretini gösterebilmek de ayrı bir hüner gerektirir sanırız.

En az bunun kadar tuhaf ancak bundan çok daha tehlikeli ve kim olduklarını dahi bilmediğimiz bir şirketin kasasına para akıtmayı hedefleyen sözde “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Seyahat Eden Yolcuların Sigortalanması” adı altında alınan Bakanlar Kurulu kararı ile ülkemize gelecek her yabancı yolcu uçak biletine ek olarak 20 USD daha ücret ödemek zorunda kalacaktır.

Ülkemizin neredeyse dünyayla tek bağlantısı olan “Havayolu Taşımacılığının” son birkaç yıldan beri bedellerinin aşırı artması ve deyim yerindeyse “Uçak Bileti Fiyatlarının Fahiş” miktarlara ulaşması gerek turizm sektörünü gerekse kamuoyunu olumsuz etkilemekte ve tüm toplumun yapısını derinden sarsmaktadır. Ve bu miktarlar yetmezmiş gibi her uçak bileti fiyatına ek olarak “20 USD (en az 80 TL)”  daha istenmektedir.

Zaten “Aşırı Yüksek” olan uçak bileti fiyatlarının düşürülmesi yönünde turizmde faaliyet gösteren tüm sektörler uğraşırken birilerine “Rant” sağlamanın dışında kimseye yararı olmayacak bu uygulama ile hem ülkemize gelmek pahalılaşacak hem turist sayısında azalma olacak hem de sektör, kim oldukları dahi bilinmeyen kişilere önemli miktarlarda para ödeyecektir. Bu uygulamanın yürürlüğe girmesiyle fahiş miktarlarda satılan uçak biletlerinden nasibini, turizm sektörünün yanı sıra “Tüm KKTC Halkının da” alacağı aşikârdır.

Bu kararı veren siyasetçilerimizin konunun detaylarını ve bu uygulamanın doğuracağı sonuçları bilmeden böylesi bir tuhaflığa onay verdiklerini düşünüyoruz.

Bizler ülkemiz için yarattığımız değerlerle gurur duymaktayız. Bu değerlerin toplumsal faydalarının da farkındayız. Ancak sektörümüz hiçbir çıkar grubu için ayrıcalıklı ve ekonomik akıl dışı önerileri desteklemeyecek ve bunlara her zaman karşı çıkacaktır.

Ülkemizi yönetenlerden de beklentimiz, tüm toplumun menfaatini gözetecek kararlar almalarıdır.

 BİZLER YENİ BİR YILA YENİ UMUTLARLA GİRMEYİ DÜŞLÜYORUZ “